CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, mesleki eğitim (MESEM) projesi kapsamında çalışan çocukların iş kazalarında ölümlerine ilişkin; “Asgari ücretin yüzde 30’u oranında çalıştırılan bu öğrencilerin ücretlerinin üçte ikisinin devlet tarafından karşılanması, işyerleri için çocuk işçiliğini cazip kılıyor. Ancak iş güvencesinin yetersiz olması ve denetim eksikliği nedeniyle, Her ay yaklaşık 4 ila 5 çocuk işçi hayatını kaybediyor. MESEM ölüm gibidir. Bunlar resmi olarak kayıtlara geçen ölümlerdir” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, gelir dağılımı eşitsizliği ve yoksulluğun en çok çocukları etkilediğini belirterek, MESEM projesi kapsamındaki işyerlerinde çalışan her ay 4-5 çocuğun kontrolsizlik nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Nalbantoğlu, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“YETERLİ İŞ GÜVENLİĞİ VE DENETİM EKSİKLİĞİ NEDENİYLE HER AY YAKLAŞIK 4 – 5 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”
“Az gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri de üretim amaçlı çocuk işçiliğinin görülmesidir. Yoksulluk, ekonomik sıkıntılar ve ailelerin eğitimi karşılayamaması nedeniyle 2022 yılında hayata geçirilen mesleki eğitim (MESEM) projesi örgün eğitimin yerini almaya başladı. Bugün itibariyle yaklaşık 1,5 milyon öğrenci haftada bir kez istihdam ediliyor, okullarda dört gün boyunca işyerlerinde ucuz işgücü olarak çalıştırılıyor, maaşlarının üçte ikisi olan bu öğrencilerin yüzde 30’u da çalışıyor. Asgari ücretin devlet tarafından karşılanması çocuk işçiliğini işyerleri için cazip hale getiriyor ancak iş güvenliğinin yetersizliği ve kontrol eksikliği nedeniyle yaklaşık 4 – 5 çocuk personel hayatını kaybediyor.
“MESEM ÖLÜM PROJESİNE DÖNÜŞTÜ”
İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kurulu’nun verilerine göre geçen yıl iş kazalarında en az 54 çocuk personel hayatını kaybetti. Aralık ayında Konya’nın Ereğli İlçesi’nde 17 yaşındaki stajyer öğrenci Ulaş Dumlu ve Kocaeli’de 15 yaşındaki Ömer Girgin, Ocak ayında ise 14 yaşındaki Arda Tonbul ve 15 yaşındaki Erol Can Yavuz hayatını kaybetti. Stajları sırasında geçirdikleri iş kazası. MESEM bu haliyle adeta ölüm projesine dönüşmüştür. Bunlar resmi olarak kaydedilen ölümlerdir. Maliyet avantajı sağlamak amacıyla sigortasız ve kayıt altına alınan çocuk işçiliği ve ölümler dikkate alındığında durumun ne kadar vahim bir noktaya geldiği daha iyi anlaşılacaktır.
“ÜLKEMİZDE BUGÜN ÜÇ ÇOCUKTAN BİRİ YOKSULLUK TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYIZ”
Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip olan ülkemizde yoksulluk riski altındaki çocukların oranı toplam çocuk nüfusunun yüzde 34,2’sine ulaştı. Bugün ülkemizde her üç çocuktan biri yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıyadır. Gelir dağılımındaki eşitsizliğin doğal olarak eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi sosyal yansımaları da oluyor. Her gün ekmek, makarna gibi besinleri tüketen çocukların oranı yüzde 62,4 olurken, her gün et, tavuk ve balık tüketen çocukların oranı ise yüzde 12,7 oldu. Bütün bunlar çocuk işçiliğini artırmakta, iş güvenliği eksikliği ve denetim eksikliği nedeniyle ölümlere yol açmaktadır. Eğitim ve oyun çağındaki çocuklar ne yazık ki ucuz emekçi olarak görülmekte ve yönetilememenin bedeli olarak bu sömürü sistemine kurban edilmektedirler. Resmi rakamlara göre ülkemizde ekonomik faaliyette çalışan çocukların sayısı halen 720 binin üzerindedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre çalışan çocuk sayısı her yıl 100 binin üzerinde artıyor. Maalesef önlem alması gerekenler seyirci kalıyor ve sadece istatistik yayınlıyor. Ekonomik sıkıntılar ve yoksulluk nedeniyle hayatını kaybeden çocuklar bu ülkenin çocukları değil mi? “Önlem alınması için daha kaç çocuk işçinin ölmesi gerekiyor?”
NALBANTOĞLU ÇOCUK PERSONELİ MECLİS GÜNDEMİNE GETİRDİ
Nalbantoğlu, TBMM Başkanlığı’na yazılı soru göndererek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlamasını istedi. Nalbantoğlu, Tekin’e, MESEM projesi nedeniyle ölümlü ve yaralanmalı kazaların önlenmesi için ne gibi tedbirlerin alındığını, kazaların sorumluları hakkında ne gibi işlemler yapıldığını ve projenin tekrar gözden geçirilip geçirilmeyeceğini sordu.
